BolununSesi; Halkın Gazetesi

Çankırılı Ali Destanı

Kamuran Alagözoğlu

    28 Nisan 2009

     

    Yakında AKP il başkanlığı seçimleri var. İktidar olmanın gücünü elinde bulundurmak isteyenlerin, bu koltuğa talip olması kadar doğal bir şey yok. 

    AKP'li değilim, fakat İl Başkanı Ali Ercoşkun ile olan sevgi ve saygı çerçevesindeki hukukum nedeniyle, kendisini desteklediğim düşünülerek, İl Başkanlığı seçimi öncesi bana da mesajlar atılmaya başlandı. 

    Geçtiğimiz hafta mail yoluyla bana gönderilen bir bir mesajı, bu mesaja gönderdiğim cevap karşısında Özpenpeci rumuzlu kişinin ikinci mesajını ve ardından Av. Yüksel Gültekin'in yazısına değineceğim.

     

    Emin Özpenpeci rumuzuyla 24 Nisan'da bana gönderilen mesaj;

    (imla ve yazım hatalarıyla aynen yayımlıyorum)

     

    "Sevgili Kamuran yıllardır bolunun sesi gazetesini okurumsenin ve gazeteninçizgisini de beyenirim yalnız sende anlayamadığım bir saplantı var nedir sendeki bu Ali Ercoşkun saplantısı belediye seçimlerinde sürekli kamuoyuna Ali Ercoşkunu empoze etmeye çalışıyor diğer adayları hep karşına alıyorsun ve bunun sıkıntısını da sen çekerken Ali Ercoşkun un umrundamı acaba bence Ali Ercoşkun için değmez yarın çeker gider bildiğim kadarı ile Bolu lu bile değil.Bolunun sesi ni okumaya devam Hoşca kal sağlıklı kal

    eminozpen@hotmail.com"

     

     

    Özpenpeci rumuzlu kişiye cevaben gönderdiğim 26 Nisan tarihli mesaj;

      

    "Doğrulara karşı biraz saplantım olduğu sizinde gördüğünüz gibi, çok doğru bir tespittir.

    Fakat ne yazık ki, günümüzde doğrulara pirim verilmez bir hale gelindiği de bir gerçektir.  Deyimin tam anlamıyla dokuz köyden kovulmaktadır doğrular.

    Siyasi fikrimiz tamamen zıt olsa da, Ali Ercoşkun kardeşim DOĞRU bir insan olduğu için, normal insanların davranış biçimleri nasıl olması gerekiyorsa, o şekilde kalben veya manen tarafımdan desteklenmektedir, bu tespitiniz doğrudur. Doğrular para için veya herhangi bir maddi çıkar karşılığında desteklenmez. Esas olan benim bu davranışım dışındaki düşünceler yanlıştır.

    Bu gidişle elimizde fenerle yollara çıkıp, yana yana; "doğru adam arıyoruz" diye adam arayacağımız günler yakındır.

    Çünkü toplum (siyasi taraf gözetmeksizin genel olarak söylüyorum) çoğunlukla yamuk adamların, kandıranların peşinden gitmektedir.

    Asıl siz şapkayı çıkarıp önünüze koyup bir düşününüz.

     

    Ali Ercoşkun'un umurunda olup olmadığını yazmışsınız. Müslümanlıkta yapılan iyilik yüze kakılmaz. Reklam edilmez. "...Balık bilmezse Halik bilir" diye boşuna söylenmemiştir. 

    Anlaşılan o ki sizin Ali ile şahsi bir hesabınız vardır. Şahsi hesaplarınıza da lütfen beni alet etmeyiniz.

    Biz 'DOĞRU' adamların yanında olmaya devam edeceğiz.

    Sizinle bu konuları yüz yüze de tartışmak isterim. Saygılar.

    Kamuran Alagözoğlu"

     

    Özpenpeci'den ikinci mail;

     

    "Sevgili Kamuran Benim ne Ali Ercoşkun'u tanımışlığım ne de onunla şahsi bir hesabım var ne de şapkamı önüme koyup düşünecek bir şeyim. Benim üzüntüm Bolunun sesi gazetesinin ve senin zarar gördüğünü düşünmem di sanırım yanılmışım kusura bakma. Bolu da olsaydım seninle yüz yüze tartışmak değil konuşmayı da bende isterdim. Benim size yazdıklarımın sizin yazınızda olduğu gibi kırıcı olduğunu zannetmiyorum yazınızdaki üslubunuza da üzüldüğümü belirtmek isterim sanırım bu yazıyı yazarken biraz gergindin. Sana işlerinde başarılar dilerim

    Emin Özpenpeci"

     

    Yüksel Gültekin'in Gündem Gazetesi'ndeki yazısından alıntılar;

     

    "Bu yazı emeğe yazıldı, bu yazı Çankırı'lı Ali'ye, Sivas'lı Halis'e yazıldı... (27 Nisan)

     

          "...Sivas'lı Halis, senin bugün "Kirli siyasetten temizlenmek için Hayır Çarşısı'ndan bir kalıp sabun al beleşe gelsin. Yüksel Gültekin Bey'i de yanında götür" diye çamur attığın olayın başlangıcı budur..."    

    "...Biz hiç siyasette kirlenmedik Elhamdülillah. Siyasette hiç talebimiz olmadı bizim. Talebimiz olmadığı için, gebeliklerimiz de olmadı. Onun için hiç icazet almadık. Çünkü biz, siyasi terbiyeyi okulunda baştan almıştık. Zaten bugün Ak Parti'deki sıkıntı, siyasi terbiyeyi okulunda baştan almayanların, çıkardıkları gürültünün sıkıntısıdır..."

     

    "...Bırak bunları Sivas'lı Halis. Seninle bir hesabımız yok bizim. Senin gücün, kalemin, titrin ve çapın bizimle kalem yarıştırmaya yetmez..." 

    "...Bu köşeden doğru olanları, gerçek olanları yazmamıza engel olmaya ne Çankırı'lı Ali'nin gücü ve nefesi yeter, ne de senin Sivas'lı Halis. Sizin siyasette entrikalarla meydana getirdiğiniz görüntü kirliliğini değil Hayır Çarşısı'ndan alacağınız bir kalıp sabun, bin kalıp sabun bile temizlemez. Ama bu köşeden yazacağımız yazılarla biz inşallah temizleriz..."

     

    Yukarıdaki mesajlar ve köşe yazısından yaptığım alıntılardan da anlaşılacağı gibi, AKP İl Başkanı Ali Ercoşkun'u devirmek için kendi çaplarında hummalı bir çalışma içindeler.

     

    Seçim döneminde Bolu'da yediden yetmişe herkesin gördüğü bir şeyi, yinelemekte yarar var. Bilindiği gibi Başkan Alaaddin Yılmaz'a duyulan nefret boyutunda tepkiler nedeniyle, Ocak Ayı'nda ilimizde yapılan anketlerde, AKP'nin oyları tepe taklak olup süratli bir inişe geçmişti. İşte bu noktada AKP Genel Merkezi çok isabetli bir kararla seçimden 3 ay kadar önce Ali Ercoşkun'u il başkanlığına getirdi. Ercoşkun ve ekibi çok kısa sürede olaya hakim olarak AKP'nin oylarındaki inişi durdurmuş ve hatta yükseltmeyi başararak, kaybedilecek bir seçimi kazandırmışlardır.

    Seçim öncesi, "Birbirleri sayesinde kazanacak, ya da kaybedecekler" başlıkla yazımda, her iki adayın da çok büyük handikaplar içinde seçime girdiğini vurgulamıştım.

    CHP'de Tanju Özcan handikaplarıyla baş başa, kendi başına ortada kalırken, AKP'de İl Başkanı Ali Ercoşkun'un il yönetimi ile birlikte Alaaddin Yılmaz'ın handikaplarına kol kanat gererek, son anda seçimi lehlerine çevirdiklerini, başta seçimi kaybeden CHP'liler olmak üzere, Bolu'da yediden yetmişe herkes gördü ve kabul etti.

    Şimdi İl Başkanlığı Seçimi öncesi görüyorum ki, AKP il başkanlığını eline geçirmek isteyen küçük bir gurup, Ali Ercoşkun'u yıpratma kampanyasına girişmişler. Yok Ali Çankırılı imiş, Halis de Sivaslıymış, falan filan hikayeleri...

    Bolu'yu seven, bu ülkeyi seven ve ülkesi için çalışan herkes benim dostumdur, kardeşimdir benim.  

    Ama vatana millete ihanet eden, askerimize, polisimize kurşun sıkan, bu ülkeyi bölmeye çalışan vatan hainlerinin, şekil-şemal değiştirerek aramızda barınmasına tahammül edemiyorum. 

     

    -AKP'nin seçimi nasıl ve kimlerin sayesinde kazandığını görmemek, beyazı kara diye yutturmaya kalkmakla eş değerdedir.

    -Bir kez daha iyi anlamak okumak gerekirse, bu hikayenin adı; Çankırılı Ali Destanıdır.

     

     

     

       

     

     

     

     

     

      

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik