Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

FIRILDAK 

FIRILDAK 
    23 Mayıs 2021

          FIRILDAK 

          Birdenbire ya da belirgin ayak sesleri ile gelen devrimler karşısında birçok insanın bu yeni durumlara nasıl çabucak uyum gösterdiğine, nasıl hiçbir rahatsızlık duymadan bir gün önceki görüşleri ile tamamen çelişik düşüncelerin ateşli birer savunucusu oluverdiklerine şahit oluruz / olmaktayız. Bu insanlar için geçmişte savundukları görüşler, “gelen ağam giden paşam” sözünün ana fikrindeki gibi silinip gider, yerini yenileri alır. 

          Bu tarz gözlemler her ne kadar bir genelleme içeriyor gibi algılansa da herkes için geçerli değildir. Bu omurgasızlığı göstermeyerek kendini çarçabuk değiştirmeyen onurlu insanlar da olagelmiştir. Küçük topluluklarda bu kısıtlı zümre iki elin parmakları kadardır deyim yerinde ise. Bilimsel argümanları esas alarak insanlar arasındaki bu önemli farkı neyin oluşturduğu, önemli bir araştırma konusudur kanımca. 

          Her devrin adamı olmayı reddeden kişilerin her zaman bir görev bilinci ya da saflıktan ötürü bu tavrı gösterdiğini düşünmemek de lazım. Çoğu zaman cesaret, dürüstlük ve ahlaki değerlere bağlılık da bu insanların duruşlarındaki temel etkenler aslında. Tabiri caizse “ucunda ölüm de olsa” doğru bildiğinin arkasında durmaktadır aslında bu insanlar.  Ahlaki değerler toplumsal anlamda çok gerekli unsurlar olduğu kadar belki de inançlara yön veren şeylerdir. Bireyler her dönemde doğru bildiklerini savunabilmek için, ahlaki değerlerin yanı sıra cesareti de temel ihtiyaç olarak bulundurmak zorundadır.  Cesaretli olabilmek içinse daha önce yanlış yapmamış olmak esastır. O zaman insanın sesi alabildiğine gür çıkacaktır. Elbette insandır, hata yapabilir. Önemli olan yanlışta ısrar etmemektir.  

    Zaman zaman piyasadaki “her devrin adamı” olan güruha baktıkça, tamamına yakınının dünyalığını yapmış olduklarını görüyoruz. Yani artık nabza göre şerbet vermeyi kestiklerinde “arpam kesilir, acımdan ölürüm” demelerini gerektirecek bir durum yoktur hiçbirinde. Aksine birçoğu köşe başlarını tutmuş, yatını, katını istiflemiş, kimisi yazı yazıp ahkam kesmekte, kimisi ise arpalıklardan nasiplenmekte. Buna rağmen durmak nedir bilmez vaziyetteler. Hani lüks otellerdeki açık büfeler vardır ya; bitecek diye tepeleme doldurursunuz tabağınızı, hah işte onun gibi… 

          İnsan biraz da bulunduğu kabın şeklini alabilen bir canlıdır. Elbette ki esner, fikir ve düşünceleri değişebilir. 70lerde azılı “komünist” olan insanların bugün “kapitalist” şirketlerin sahibi olduğunu görebilirsiniz mesela. Ya da ateisttir adam, başına gelen bir musibetle dine dönmüş, inançlı biri olmuştur. Ancak önem arz eden nokta, bu değişimlerin aniden değil yavaş yavaş ve belli bir yöne doğru gerçekleşmiş olmasıdır. Yani fırıldak misali fırıl fırıl dönmenin bir mantığı yok! Aynaya baktığında kendi siluetini görmek istersin, biçimsiz, şekilsiz bir yaratık değil. Neredeyse aldığın her nefesin bile kayıt altına alındığı günümüz dünyasında, zaman gelir geçmişte dile getirdiklerini yüzüne çarpacak onlarca, yüzlerce kayıt karşına çıkar da kimseyi kandıramayacak duruma gelir, yüzsüzlüğün sınırlarında gezinirsin. Sonuçta insanın suratının derisi ne kadar sertleşebilir ki?! Bir insan ne zamana kadar zamanında küfrettiklerine yağcılık yapabilir, varlığına bile tahammül edemediği insanlara katlanabilir? 

          Kişi yalnız kaldığında kendisine sormak zorundadır; “ben ne yapıyorum?” diye… Bu soruya benliği ile yüzleşip mide bulantısı geçirmeden uzun süre dayanabiliyor, soruyu açık yüreklilikle yanıtlayabilecek cesareti olduğuna inanıyorsa bizim bu yazıyı yazma nedenimiz her halükârda ortadan kalkmıştır.  

          Tüm okuyucularımıza sevgi ve selamlarımı sunuyorum… 

         Tansel Karakaya 

     

    • Eski Bolulu26 Mayıs 2021 . 16:11

      Kim bunlaarrrr?!?

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak