Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

İyi insanların "kıymetini" bilmek lazım...

    18 Eylül 2017
    İyi insanların "kıymetini" bilmek lazım...

    İyi insanların 'kıymetini” bilmek lazım…
     
    'Mustafa Namdar” deyince sizin aklınıza ne gelir bilmem ama 1982 yılından bu yana geçen 35 yıl boyunca hayran olduğum, rol modeli olarak benimsediğim 10 insandan birisi Sayın Mustafa Namdar'dır.
    82 yılında meslek lisesinde öğrenciydim. Teknik resim dersini bu kadar güzel anlatan başka bir öğretmenin dünyada var olduğuna pek inanmıyorum.
    Babacan, otoriter, bilge, saygılı, beyefendi duruşunu hiç değiştirmeyen Namdar Hoca 'Cumhuriyetin” yetiştirdiği nadide insanlardandır.
    İlerleyen yaşına rağmen kahve köşelerinde pineklemek yerine fikir üretmeye devam etmektedir. Her bir yazısı 300 sayfalık kitaba bedel bilgiler içerir.
    Batı ülkelerinde olsa en çok satan ulusal bir gazetede baş yazar yapılır. Yazıyla, fikirler işi olmayan bu topraklarda Namdarların değeri hiçbir zaman anlaşılamaz.
     
    ***
     
    Boluspor…
    Geçtiğimiz ağustos ayında 'Boluspor bize ne fayda sağladı” konulu bir yazı yayınlamıştım. 'Vatan, millet, bayrak, ekonomi, eğitim, kültür, kalkınma, uygarlaşma, ilerleme, üretim, eğitim, bilim, sağlık, görenek…” kavramlarını idrak edememiş, dünyanın hala Orta Çağ'da olduğunu sanan onlarca insanımızdan tahammül sınırlarının ötesinde hakaretlere maruz kaldım. Bolu'nun kanaat önderi sıfatıyla söz sarfeden bazı insanların tehditvari söylemleri doğrusu bu ülkeye olan ümidimi köreltti. 'Yağmur yağıyor” deyince 'Bana ördek dedin” diyen ne çok insanımız varmış meğerse… Bir takım insanlar fikirleri hakaret ile yok edebileceklerini sanıyorlar.
    Bu konuda daha derin analizler yapabilirim. Ancak okuduğunu idrak etme noktasında sıkıntısı olan insanların saldırılarından usandığım için burada duruyorum.
    Sporun aslında ne işe yaradığını az biraz okuyanlar çözmüş durumdadırlar.
    Bu konuda son cümlem şudur: Boluspor ilimize 5 Kuruş katkı yaparken 50 Kuruş yutmaktadır…   
     
    ***
     
    Bolu deyince…
    Geniş kitleler kültürel turları pek benimsemiş değildir. Tatil deyince çoğunluğun aklına deniz kenarı geliyor.
    Bolu deyince bir çok insan patates, alıç sirkesi, Abant, Yedi Göller diyor orada kalıyor.
    81 vilayet ve 200 kadar iri ilçeyi göz önüne alarak bir sıralama yapılmış olsa temizlik, huzur, doğa, ulaşım, ferahlık, medenilik, kültür, turizm, tarih, eğitim, bilim, mutfak gibi ölçütler göz önüne alınarak sıralama yapılmış olsa ilimiz ilk 10'a mutlaka girer. Bu güzide şehrin kıymetli değerleri son 50 yılda biraz hoyratça aşındırıldı. Altın değerinde tarlalar çirkin, sağlıksız apartmanlarla dolduruldu. Yaylalara beton yapıların dikilmesine dur denilmedi. Dereler kurutuldu. Köroğlu Dağları neredeyse çöl haline dönüştürüldü. 70'li yıllarda bu dağlarda ağaçların arasından ilerlemek bile mümkün değildi. Şu anda çam ağacı görmek bile mucize gibi oldu.
    Belediyemiz çok yüksek katlı yapılara mutlaka izin vermelidir. İstanbul'da 50 katlı binalar bile yapılabiliyor. Bolu'nun tarlalarını bitiren politikaya son verilmelidir.       
     
    Ali Özdemir
    Eğitimci-Yazar
    www.aliozdemir.net
    0505 220 83 85

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Büyük İnsanlar, bütün acılara şikâyetsiz katlanırlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak