Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Evlek evlek satıyor, böyle böyle batıyoruz

Evlek evlek satıyor, böyle böyle batıyoruz
    21 Temmuz 2024

    Evlek evlek satıyor, böyle böyle batıyoruz Yurdaer Kalaycı 6 Mart ...

    Evlek evlek satıyor, böyle böyle batıyoruz

    Yurdaer Kalaycı 

    6 Mart 2018 tarihli yazısı

    6/02/2018 'ODA TV' SİTESİNDE

    AŞAĞIDA Kİ YORUMU OKUDUM.

    O NEDENLE DAHA ÖNCE HAZIRLAYIP YAYINLAMADIĞIM;

    AŞAĞIDA Kİ YAZIYI HATIRLADIM.

    İŞTE O YAZI:

    *****

    HER İLÇEYE YÜKSEK OKUL,

    BEŞİK ULEMALARI

    YAĞMA HASANIN BÖREĞİ

    BİZ DE İSTERÜK

    14. yüzyılda; medrese , 'ulemaları,” devletin ileri gelen zümresi idi.

    İlkin:

    ( Fatih zamanında okutulması yasalaştırılan):

    *- "Şerh-i Mevâkıf",

    *-"Haşiye-i Tecrîd",

    -"bu dersler felsefiyattır" denilerek

    Sahn-ı Seman programlarından çıkarıldı.

    *****

    Daha sonraları ulema,

    İlimi iki ana dala ayırdı.

    *-İlmi ali (yüksek ilimler)

    *-İlmi adi (adi-bayağı ilimler)

    İlmi ali ilimler:

    hadis, tefsir, kelam, kıraat, fıkıh v.s

    İlmi adi ise:

    pozitif ilimlerdi.

    İlmi adi medresede yasaklandı

    Bu durum da:

    medreselerin çökmesine sebep oldu

    ****.

    1767'de

    *-Felsefe,

    *- Tarih

    kitaplarının 'kütüphanelere konulmaması” için

    Şeyhülislâm fetva çıkardı

    ****

    Ardından.

    1869'da da Şeyhülislamın fetvası ile;

    Medreselerden

    *- Matematik

    *-Fen Bilimlerini, kaldırıldı.

    Böylece;

    ulema sınıfı yozlaşmaya başladı.

    ****

    Ulemaların çocuklarına da,

    doğduğunda;

    'Beşik uleması” unvanı veriliyordu.

    Beşik ulemalığı sistemine göre:

    'Alimin oğlu alim olarak doğardı.

    Bu suretle etrafı;

    'okuması- yazması bile olmayan”

    ulemalar kapladı.

    18. yüzyıla gelinmesiyle birlikte:

    Bu ulemalar,

    *-tüm yeniliklere karşı çıkmaya başladı.

    Cumhuriyetin ilan edilmesi ile birlikte;

    ulema sistemi kaldırıldı

    ***

    Medresenin adı ”DAR-ÜL FÜNUN” oldu.

    Ama ömrü yeteri kadar uzun olmadı.

    Ad: tekrar değişti ÜNİVERSİTE oldu

    Ulemanın adı da 'Profesör” e dönüştü

    2. Dünya savaşı sonrası;

    ı Almanya'dan kaçan; Yahudi bilim adamları

    ve mevcut az sayıda ki gerçek alimler sayesinde ,

    üniversitelerimiz sağlam temeller üzerine oturdu.

    İlk zamanlar :

    *-İstanbul Teknik Üniversitesi

    *-İstanbul Üniversitesi

    *-Ankara Üniversitesi (cumhuriyet döneminin ilk üniversitesi)

    vardı.

    Üniversiteler

    (gerçek akademisyenler yetiştirerek)

    önce yavaş, yavaş artmaya başladı.

    Sonra artış hızlandı.

    Her il üniversite istedi.

    Neden mi?

    Üniversite kurulması demek:

    'O ile,

    *-'yeni binalar yapılacak,

    *-öğrenciler, hocalar, memurlar gelecek;

    *-cafeler- mafeler açılacak,

    *-Halkın-esnafın yüzü gülecek”

    demek”

    [Bu da o il de

    'oyların”

    artması demek]

    Hızla her ile bir üniversite kuruldu.

    Bir yandan da vakıf üniversiteleri önü açıldı

    Ardından ilceler de ;

    bize de bize de demeye başladı.

    İlçelere de fakülte ve, yüksek okullar kuruldu..

    Kuruldu ama …..!!!!

    Bunlara gerekli olacak kadar yetişmiş akademisyen yoktu.

    Bu sefer üniversiteler

    'teksir makinası gibi”

    akademisyen türetmeye başladı.

    ****

    Cemaate yakın olanlar,

    Siyasete yakın olanlar

    üniversiteleri işgal etti.

    Böylece unvanı akademisyen olan

    'BEŞİK ULEMALARI” tekrar ortaya çıktı.

    Hatta özel üniversitelerde;

    sahte doçent ve profesörler peydah oldu

    ****

    Bütün üniversiteler böyle mi?

    Tabi ki değil

    Özellikle köklü üniversitelerin pek çoğu ile,

    Gerçek vakıf üniversiteleri başarılı eğitim veriyor.

    Dünya çapında bilim insanları da yetişiyor.

    Bazılarının öğrencileri daha mezun olmadan kapışılıyor.

    -****

    Maksadı :'sadece diploma almak olanlar ' :

    bu tip il ve ilçe okullarında beşik ulemalarınca eğitilip;

    'cafe” ler de-genel kültürlerini artırarak,

    diploma alIıyorlar

    Yakında büyük köylere de bölümler açılırsa şaşırmam.
    ****

    Bolu mahalli ata sözünün dediği gibi:

    EVLEK, EVLEK SATIYOR

    BÖYLE BÖYLE BATIYORUZ

    • Mert BASKAN22 Temmuz 2024 . 11:55

      Türkiye'deki üniversitelerin %90'ı gereksiz olup, bu kadar gereksiz üniversite açılmasından dolayı çıraklıktan öğrenilecek birçok meslek bitme noktasına gelmiş, son ustalar bitince ustalık gerektiren birçok meslek ölecektir. BU bilinçsizlik yüzünden ara eleman bulunamamakta, bir dozer operatörü mühendisin(!) 3 katı maaş almaktadır. Arz talep meselesi. Bir fabrika ilan veriyor. 3 mühendis 5 kaynakçı alacağız diye. Mühendislik kadrosuna 36 kişi müracaat ediyor. 3 kaynakçı kadrosuna 1 kaynakçı. Bu kadar.
    • Ekrem Kesmen 22 Temmuz 2024 . 10:00

      Yurdaer Abi. 8 - 10 Sene önceki yazılarınız halen güncel. Keşke o tarihlerde yazdıklarınızı, ilgililer ve yetkililer dikkate alabilselerdi. Ama onlar bugün de olduğu gibi, sizin tabirinizle " ağaçta kavun yetişirmi" diyenlere "kafam gibi efendim" diyenlerdendi. Selam ve saygılarımla.
    • Durmuş BORAN22 Temmuz 2024 . 09:16

      Kaleminizin mürekkebi hiç bitmesin.Yüreğinize sağlık.Sağlıklı ömürler diliyorum.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

    GÜNÜN SÖZÜ

    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri